Üstü çıplak, kocaman göğüsleri yerçekimine meydan okuyarak sallanıyordu; tombul vücudu sıcacık bir davet gibiydi. Bu kalın, dolgun bedenin her kıvrımı, sabırsızca amcığından ve kalçasından tutup köklemek isteyen yaraklar için hazırlanmıştı. Kalın bacaklarını hafifçe açarken, yumuşak ama nemli amcığını parmaklarıyla okşuyor, derin bir nefesle folloşunu ıslatıyordu. O an arkadan gelen sert bir el onu kavradı; güçlü parmaklar göğsünün etine bastırıyor, iri meme uçlarını avuç içinde sıkıyordu.
Yarağı delip geçmek için tam sevişme pozisyonuna girdiğinde göbeğinin altında kalan tombul formu resmen kendini sarkıtıyor; bu kadın, sadece güzellikle değil aynı zamanda acımasız bir kökleme için yaratılmıştı. Yavaşça yana doğru yatırılıp sırt üstü bırakıldığında, içindeki şehvetin izdüşümüyle amcığı neredeyse patlayacak kadar gerilmişti. Sert yumuşak hamlelerle yarağın boynuna kadar sokulduğu her seferde feryatlar yükseldi; o tombul beden sanki kendi içine hapsolmuş devasa bir uydu gibi inliyordu.
Köklendiği yerden vazgeçmeye niyet yoktu. Kalçasını vurdukça o da karşılık veriyor, yüksek sesle iniltiler arasında yaramazca “Daha sert!” diye bağıyordu. Amcığı bilye gibi sallanıyor, kızgın yarak ona her dalışında daha derin izler bırakıyordu. Her kalkışta göğüsleri hopluyor, eski yağ tabakasına rağmen sertleşen meme uçları adeta yarağa meydan okuyordu. Amcık iyice açılmıştı; folloşundan akan sıvılar yere damlıyor, o ise sertliği iyice kabarmış olan amı içine almanın verdiği dayanılmaz zevkten deliriyordu.
Sonunda doruğa ulaştığında tüm bedeni titredi; saksoya sıkıştırılmış devasa yarağın içinde kıvrandı kaldı. Gözlerinden yaşlar süzülürken acıyla zevk birbirine karışmıştı; göbek altındaki tombul etleriyle sıkıca sarıldığı o adamdan çıkan sıvının kıpkırmızı sıcaklığıyla yanıyordu. İnleten son inilti sesi odada yankılanırken ikisi de soluğu kesilmiş halde yatakta çırpınıyordu; tam anlamıyla vahşi ve kontrolsüz bir köklemenin ardından düşürülen ağır bir melodi gibiydi bu an…
