Vanessa, minicik bedeniyle baştan çıkarıcılığın dibini bulmuş bir folloştu. Karşında duran iri siyah yaraağını görür görmez gözlerini büyüten, o devasa gıdığını içine almak için hazır kıvama gelmişti. Küçücük elleriyle sertleşen o kara belayı kavrayıp, dudaklarını ıslatırken boynundan aşağıya yayılan titremeyi hissetmek için can atıyordu. İlk hareketler yavaş başladı; Vanessa’nın küçük ağzına dolan kalınca kara kemiğin sertliği, boğazına inip çıkarken çıkardığı hırıltılı sesler ortamı iyice ısıttı. Gözleri yarı kapalı, yüzü kıpkırmızı, nefesi kesik kesikti.
Yaraktaki her hareket kadıncağızın amcığını daha derinlerden sarmaya başladı. Boyunun arkasından tutup sıkıca çekiştirdikçe Vanessa kendinden geçiyordu. O küçük amcığında kaybolmak istiyor, kara bacağa teslim olmak için yanıp tutuşuyordu. Sonra siken adam dayanamadı; kadının minik bedenini karnına doğru çekip sertçe dayadı, her hançerleme hareketinde Vanessa’nın acayip yüksek çığlıkları ortalığı inletiyordu. Kocaman kara yozlaşmış yaraağıyla o küçük amcık arasında oluşan sürtünme öylesine yoğundu ki ikisi de neredeyse kendinden geçiyordu.
Sikişin ritmi gittikçe hızlandı; Vanessa’nın minicik bacaklarını adamın beline sardığı anlarda içine işleyen kalınca kara kemiği her seferinde çok derinden vuruyordu. Amcığının içinde yayılan zılgıtlar ve dışarıdaki çırpınmalar birleşince etraf alev aldı. Adam kaba kuvvetle köklediği her an Vanessa’nın vücudu titriyordu, nabzı göğsünde patlıyor, bakışları boşluğa dalıyordu. Sonunda öyle bir patlama geldi ki kadının minicik amcığı hem doldu hem boşaldı; üst üste çıkan orgazm dalgalarıyla yerde titredi.
Vücudunu tamamen teslim etmişti artık Vanessa; adam ise son güçlü köklemesini yapıp bütün benliğini o küçücük amcığa boca ettiğinde ortam buz kesti. Bu gece karanlığın en kirli anında miniciğin içine saplanan o büyük kara yarak müthiş tokat gibi indi ve hiç affetmedi.