Üniversitenin kentinde, ders bitimine doğru o soğuk havasında bile ateş gibi yanıyordu içi. Öğrenci kız, profesörünün karanlık tenli, devasa yaraklı adamından gizlice nefret biriktirmişti yıllardır. O gün tam zamanıydı; intikamını almak için fırsat ayağına gelmişti. Sınıfın boşluğunu fırsat bilip öğretmenin ofisine süzüldü, yüzünde sinsi bir gülümseme, bakışlarında ise hem öfke hem arzu parıldıyordu.
Profesör odanın kapısını kilitleyip kızı kendine çektiğinde, aralarındaki gerilim aniden patladı. Kızın dudakları profesörün kalın boynunda gezindi, dişleri hafifçe ısırırken nefesleri birbirine karıştı. O kara yarak ansızın kızın minicik amcığına dayandı; sertliğiyle o minik deliği tahrik edercesine bastırıyordu. Kız dayanamadı, ellerini adamın kalçasına gömüp derin nefesler alarak kendini teslim etti. Dilini yuvasından çıkardığında profesörün iri kara borusu dilinin ucuna değmeye başladı.
Yavaş yavaş giyotin gibi inen etek açıldı, kız çamaşırının izini kaybedip çıplak kalınca profesörün gözleri parladı. Bir elini kızın ince beliyle kavrarken diğer el yaraklarını çıkarıp koca sahte dikiş gibi saplandı içine. İlk girerken çıkardığı acı keskin ve gerçekti ama kız bunu intikam ateşiyle bal eyledi; bütün acılar birleşip zehire dönüşmüş gibiydi içinde. Her dalışta amcığını genişletirken kızda haykıran yabancı bir güç vardı.
“Daha sert kökle…” diye hırladı adam, kalçalarını daha hızlı kıvırmaya başlayınca kız da kendini sıktığı amcığın her hareketinde daha çok bıraktı hâkimiyetini. Amcığının dibine kadar inen kara kopayla birlikte kızı öylesine delirtti ki eli belinden aşağı indi ve avucunun içine alan yalazıyla aynı anda çift şok yaşattı ona. Kürek kemiğinin altından başlayan titremeleri tüm bedenini sardı; amcığı artık tamamen teslim olmuştu.
Sonunda profesör köpürerek bodoslama dalarken kız hızlıca küçük bedenini dik tuttu ve boğazına kadar sokulan o kara kamayı yutarken yüksek sesle inilti patlattı. Amcığı resmen koynuna çekiyor, hayvan gibi sakso yapıyordu kendi intikamını en derinden tattırmak için. Gürültülü feryadın ortasında ikisi de sımsıkı sarılmışken uzun süredir tuttuğu kinle beraber zevkten deliye döndüler. Son darbeyi vurup genelev edasıyla sarkıtılan kara ormanı bırakıp kızı ayakta bırakınca yoğun sancılar içinde soluğu kesildi ama gözlerinde ışık vardı; savaş kazanılmıştı!