Odamın kapısını sertçe kapatıp, gözlerimin içine baka baka gelen o küçük kıza doğru yürüdüm. Üvey kardeşim olmasına rağmen içimde kopan fırtına durdurulamazdı; o tatlı yüzü, kıvrımlı bedeni beynimi allak bullak etmişti. Dudakları arasında sakso yaparken hafifçe ısırdığı alt dudağı beni deli ediyordu. Sıcacık nefesi yüzüme çarpıyor, parmaklarını benim gömleğime sıkıca geçirmişti; artık geri dönüş yoktu. Elleriyle saçlarımı kavrayıp kendini daha da yaklaştırdı, ben de dizlerimi hafif kırarak beline sıkıca sarıldım.
Yavaşça eteğini kaldırırken, vücudunun her kıvrımını ellerimle keşfediyordum; o minicik belinden kalçasının şişkinliğine uzanan yolu kaşındırarak geçtim. İçinde barındırdığı gizem beni delirtti; amcığını gördüğüm an bütün bedenim titredi, ıslaklığının kokusu burnuma kadar doldu. Parmak uçlarım amcığını incitmeden gezindiğinde, yüzünde hıçkırıklarla karışık utangaç bir gülümseme belirdi. “Başla artık,” dedi kısık sesiyle, bekleyişi beni köklemek için sabırsızlandırıyordu.
Diz çöküp ağzımı amcığına götürdüğümde sertleşen yarak hızla dibine yerleşmişti. Diliyle amcığının kenarlarını yalayıp emiyor, ıslaklığıyla seni hararetlendirmeye devam ediyordu. Bir yandan da inatla dudaklarını yararak yarağıma dalıyordu; öyle derin ve vahşi bir sakso yapıyordu ki aklım başımdan gidiyordu. O minicik ağızda yarağım deli gibi sapıtıyor, kafamın içinde sadece onun ismi yankılanıyordu. Başını kaldırmadan önce, yoğun zevkten gözleri kızarırken hafifçe havlaması bile beni daha da çıldırtıyordu.
Ayağa kalktığında hiç vakit kaybetmeden eteğini tamamen kaldırdım ve sertçe kalçasından tuttum; amcığını karşılarken duyduğum nemli sıcaklık dayanılmazdı. O da benim yaragımı erken farkedip bacaklarını sıkıca açtı; hızlıca içeri girdik ve ilk köklenişimde ikimiz de neşter gibi inledik. Her itişimde amcığından gelen o sıcaklık beni yanıp kavuruyor, ona verdiğim her darbe vücutlarının birbirine nasıl saplantılı olduğunu gösteriyordu.
Kafasını arkaya atıp yaramaz gülüşünü gösterirken vurdukça vuruyor ve onu deli gibi inletiyordum. Gecenin sessizliğinde yalnızca bizim bağrışmalarımız yankılanıyordu; terlerimiz cama damlarken biz birbirimizin içinde kayboluyorduk. Sonunda doruğa tutturan son köklememde kasları kasıldı, boynumdan tutup daha da sıkarak onun sıcak amını kendi zevkimle doldurdum.
O an bedenlerin birleşmesi saplantılı bir delilik olmuştu; acayip bir yasak sikişin tam ortasındaydık ve hiçbiri geri dönmek istemiyordu…