Üvey kardeşimle evin içinde usulca geziniyorduk, dışarıdan anne babanın sesleri geliyordu, onları yakalamamalarımız gerekiyordu. Göz göze geldiğimiz o an, aramızda kopmaz bir elektrik çaktı. Yüzündeki hafif utangaçlık yerini yavaş yavaş sapıtkan bir açlığa bıraktı. Sessizliği bozmadık ama bakışlarımız birbirine yapıştı; o hemen dizlerimizin üstüne çöktü, çaktırmadan yarağımı çıkardı ve dudaklarını üstüme geçirdi.
Dilini sertçe dolaştırırken, nefesim kesilmeye başladı; ne yapıyormuş gibi yaparken aslında sapkınca istediği şeyi alıyordu. Parmaklarıyla kalçasını sıkarak beni daha derine çekti, cıldırmışçasına emmeye devam etti. Her hareketinde içinde sakladığı o gizli tutkuyu açığa vuruyordu; ıslaklığını hissedebiliyordum dudaklarımda, ağız tadımız bedenimize sinmişti sanki. O an zamanı durdurdum ve onun kafasını daha fazla aşağı ittim, amcığını parmaklarımla sıkarak karşılık verdim.
Çalan endişeli kapı sesiyle tansiyon yükseldi ama ikimiz de biliyorduk ki yakalanmayacaktık. Hemen kıçını havaya kaldırdı ve altımıza doğru eğildi; ben de o arağına hırslıca üfledim, dilimi deli gibi kaydırdığı o ısırgan yerde izler bırakmaya başladım. Sapsarı yüzü kızarmıştı ama her saniye daha da çılgınlaşıyor, masaya yaslanıp bana sırtını dayayınca bacaklarını açtı genişçe. Amcığını tamamen önüme koymuştu artık.
Birdenbire elimle avuçlayıp sıkıştırdım o tombul poposunu; gıdıklanıyor gibiydi ama acısıyla zevk karışık bir şehvet dalgasıyla titriyordu. Ağzımdan kaçan seslerle onu delirttim, içimde büyüyen öfkeyle yarağı sıkıca kavrayıp başındaki sarkıntılı deri parçasını hızlıca oynattım. Göğsümdeki kaz tüyleri diken diken oldu; sonunda doyumsuzca içine aldım onu – kısa ve sert bir kökleme başladı.
Gövdemizi bastırdıkça amcığının daralmasıyla içimde patlamalar yaşadım; her itmeyle birlikte hem kendine hem bana işkence eden bu hızlı inleme savaşı bizi zifiri karanlığa çekti. Boğazımı boğan hazla kavrulurken uyaran amacımızın sadece anın coşkusuyla yok olmasıydı; sonunda elim kan ter içinde kalırken az önceki folloşun dudaklarından uçup gittiğimizi hissettim. Kapanmadan önce ona “Siktir git” derken gözlerimiz birbirine son kez kaydı ve oynaş böylece intensifiyle noktalandı.
