Gianna Dior, gençliği ve körpe teniyle odada sessiz bir savaş veriyordu. Odamdaki sakso manyağı Brick Danger, gözünü ondan hiç ayırmıyordu. Gözleri açlıkla parıldıyor, o masum suratın ardındaki pislikleri seziyordu. Gianna’nın tüyleri yeni yeni alınmış, o ipeksi amcığı kapalıydı ama canavar Brick’in aklı yanan fosfor gibi yanıyordu. İlk hamle onun oldu; keskin bakışlarını yüzüne sapladıktan sonra yavaşça yaklaştı. Yüzüne yapışan sıcak nefesiyle öyle sert koktu ki, Gianna’nın dizleri titredi ama çenesi düşmedi; bu folloşun pis planını anlıyordu.
Brick ellerini acımadan gezdirdi; genç göğüslerin altında nefretle saksoya başladı. Dudakları ısırarak emdiği küçük memelerden yayılan kokuya dayanamıyordu adam. Gianna da inledi, üst dudağının kenarından sıçrayan ter damlalarıyla birlikte amcığını elitçe açmaya başladı. O toprak kadar karanlık ve yasak arzular içinde ilk kez böyle ilkelce giyotinlenirken, sanki bedeninden bağı kopuyordu. Brick’in parmakları hiçbir yerde durmadı; sertçe girip çıkmaya başladı o ıslak deliğe adeta hayvan gibi kökledi.
Yatakta sürüklenen etler birbirine karıştı, çılgınca elastik vücutlar birbirini kıstırdı. Gianna bağırıyordu: “Seni istiyorum!” diye hırlarken, Brick de son gücüyle amcığını dibine kadar saplıyor, onun minicik amını delip geçiyordu. Saniyeler ilerledikçe tempo arttı, sesler yükseldi; yıkıcı bir kırbaç misali kalçalar birbirine şiddetle çarpıyor ve kirli istekler havada uçuşuyordu. Her hareketi ayrı bir işkenceydi ama ikisi de bundan zevk alıyordu.
Sonunda Brick köklemesini tam gaz hızlandırıp amını ince ince parçaladı ve Gianna’nın boğazından boğazına çıkan vahşi iniltiler arasında sikisini boşalttı. Amcıktan akan sıcak sıvılar yere sıçrarken genç kız kendini kaybetmiş gibiydi; gözleri kapalı, bedeni zifiri karanlıkta yanıyor ve hala nefes nefese kakılıyordu. Oda ağır kokularla dolmuştu artık; o an orada sadece yaratıkların şiddeti ve yasak tutkusu vardı—kaçınılmaz finalde fecî bir kökleme ile her şey tampon edilip yok edilmişti.