Yorgun bedenini kanepede uzatmış, gözlerini kapatıp dinlenirken oradaki sessizlik bir anda kırıldı. Asi güzellik J, kendini bırakmış, ne olduğunu tam anlamadan bedenine dolan sıcak eli hissettiğinde başını hafifçe kaldırdı. O an onun üzerinde söz hakkı olmayan adam, gözü dönmüşçe peşinden koştuğu zevkin vücut bulmuş hali gibiydi. Kadın uykusunun kıyısında, bedeninin her zerresi arzuyla titrerken o iğrenç yumuşaklığıyla amcığının kıvrımlarına sokulmuştu bile.
Saksoyu usulca çekiştiren adamın sert yamuklanışı içeride belirginleşiyor, hızlı hızlı vuruyor; kadının nefesleri karışıyor, gözleri arada açılıp amcığının yakarışını izliyor. “Yarası gibi ıslanmışsın,” dedi o alçak, yaramazca gülerek. Kadın ise daha çok teslim oluyor; biraz direnip sonra sırtını yere dayayıp boynunu biraz arkaya atıyor ki o daha derine inebilsin. Amcığı gere gere karkafalarla içeri girip çıkarken J’nin ince beli titriyor, kalçasını ritme bırakıyor. Bembeyaz bacakları birbirine kenetlenmiş ama hiç oralara dokunulmuyor.
Adamın coşkusunda sınır yoktu; sert köklemelerle her seferinde amcığını dibinden kalkarcasına yerine saplıyordu. Onun içinde patlamaya hazır volkan gibi duran bu yaratık azıcık soksa fırlayacak gibiydi ama o gizlice çekerken J uyum sağlamaya başlamıştı. Bu folloş sikişte en iğrenci şeyse adamın içindeki sıcaklığını boşaltacağını bilen kadınken hiç fark etmemesi oldu. Son anda boğazdan gelen inlemeler kesildiğinde, adam içine boşalırken J hâlâ yarı uyur vaziyetteydi; bedenini saran haz dalgasıyla gözlerini kapattı ve karnına yayılan sıcak sıvıyı hissetti.
Birdenbire açıkta kalmış amcığına dolan sıvının ağırlığıyla irkildi ama sesini çıkaramadı; çünkü tamamen teslim olmuştu. Adam zıplamadan önce son kez dipten dayadı onu ve genç kadının içiyle dolu karnına fısıldadığı sırlar havada asılı kaldı. Burası sessiz bir savaş alanıydı artık, dışarıya sakladıkları kirli hakikatin doruk noktası…
