Wanilianna, kalın bacaklarını ipek çoraplarının içine sıkıştırmış, odanın loş ışıkları altında pür dikkat bekliyordu. Tüyleri gür ve dağınık amcığını gizlemeyen o irice saksağan, üstüne soluğunu verip onu cehenneme çevirmek isteyenlerle doluydu. İlk dokunuşlarda bile esnemeye başlayan anal deliği, sert oyuncakların şehvetli istilasına hazırdı. Çıplak bedeninin titreyen derisi, her kaygan hareketle daha fazla ıslanıyor, amcığının içindeki o sıkı duvarlar aralıksız genişliyordu.
Bir elinde kalın dildo vardı; diğer eli ise ısırılmaya hazır yalancı bir dayama peşindeydi. Dildo yavaşça amcığın içine sokulurken, Wanilianna derin nefesler alıp yumuşacık sesler çıkarıyordu. İçerideki oyuncak adeta orada yaşayan canlıymış gibi ileri geri gidiyor, onun teşvikiyle uyuşturucu kıvamında bir zevk sarmalına dönüyordu. Dizlerinin üzerinde salınan vücudu, her kökleme hareketinde sezgisel olarak beğenme dolu iniltiler çıkarıyordu.
Çoraplı bacakları arasında kıvrılmış oyuncak, havada asılı kalan kuralsızlık ve özgürlüğün simgesi gibiydi. Yarağı gibi dolgun ve sırılsıklam olmuş amcığına bastırdığında ya da hafifçe sürtüklediğinde Wanilianna’nın yüzünde aniden beliren karışık hisler okunuyordu; acı ile zevkin dans ettiği o ince çizgide kaybolmuştu artık. Elleriyle kendini tutmakta zorlanıyor, vücudu her sarkma ve gerilmede yeni bir doruk noktası yakalıyordu.
Tüm bu çılgınlık içinde o haşin dildo en nihayet kökünü tam yerleştirip tam hızla girip çıkmaya başladığında Wanilianna kendinden geçiyordu. Amcığı iyice açılmış, oyuncağın kafası engel tanımadan inip kalkıyordu; öfkeyle karnına vururcasına yaptığı her hareket onun resmen delirmesine yol açıyordu. Kendi elleriyle kaşındırdığı saksoyu sertleşmiş donağıyla karıştırırken inlemesi odadaki tek gerçek sestiydi.
Sonunda bedeninin tüm kontrolü elden kaçtı; sıçrayışlarla birlikte gözlerini yumup ağzından çıkan haykırışlarla orgazmı patlattı. İçine doldurulan dildo son kez yukarı çıkarken Wanilianna’nın titrek bedeni yere çöktü; tüylerle kaplı o amcığa saplanan acayip hazdan sonra hiçbir şey aynı olmayacaktı artık…