Komşu dairesinden gelen o sıcak nefesler, genç Asyalı öğrenci kızın içinde kopan fırtınayı iyice alevlendirmişti. Tatlı suratının ardındaki masumiyetten eser yoktu artık; gözleri kışkırtıcı bir istekle parıldıyor, dudakları salyalarla ıslanıyordu. Kapı aralık kalmış, komşusunun heyecanlı bedeniyle buluşmaya çağırıyordu onu. O an geldiğinde, sert adımlarla üzerine yürüyen adamın sert köklemesiyle tüm bedeninin her bir zerresi titredi. Kollara dolanmış ince parmaklar, göğüsleri acımasızca sıkarak onun içinde büyüyen deli arzuyu körüklüyordu.
Yarak sıkıca kavranmıştı, içine çekip çıkardıkça amcığını derinlere kadar dolduruyor, kıpır kıpır eden tatlı küçüğün her inilti ve homurtusu beynini dağıtıyordu. Gıcırdayan yatak ve çığlıklar birbirine karışırken, o cehennem gibi sikmenin ortasında zaman durdu sanki. İnlettikçe inlediği anda amını sıkıca kapatıyor, daha da bastırması için yalvarıyordu adeta. Elleri saçlarında kilitlenmişken, adam durmuyordu; dayamalar daha vahşi, daha agresif olmuştu.
Bir yandan kendi yarakını sıkarak tahrik olurken diğer yandan onun amcığını bombalıyor; hızlı ve derin darbelerle içini parçalıyordu. Amcığın kenarlarından akan ıslaklığı avuçlarına alıp yüzüne sürerken küfürler yağdırdı: “Dayanamıyorum lan! Amcığını geberticem!” diye bağırıyordu. Kızın yüzü kıpkırmızı olmuştu; hem acıyla hem zevkle büzüştüğü o anlarda bile sakso yapmaktan vazgeçmemişti. Dudaklarını yarmış, dillerini kullanarak adamın pezevenk boynunu yalayıp emiyordu.
Doruk noktası yaklaşırken ikisinin de nefesi kesiliyor; bedenleri ter içinde kalıyordu. Son birkaç kökleme anında bütün sinir uçları patlamaya hazırdı. “Haaammm!” diye haykırarak sonunu getirdi adam; spermi kızın içine boşaltırken sesi odada yankılanıyordu. Kız ağzını açıp aldığı sıçrayışlarla boğuşurken bile kendinden geçmişti; vücudu gevşemiş ama ruhu hâlâ ateşle yanıyordu. Böylece tutkulu gecenin şiddetli sikişi sona erdi; ikisi de henüz kabullenemese de tamamen çökmüştü artık aralarındaki sınırlar…