Kıpkızıl saçları omuzlarından aşağı dökülen, iri kıyım kocaman popolu o folloş kadın, evin loş odasında gece karanlığını delen bir istekle arzuyla dikildi. Yanındaki genç delikanlının gözleri ateşler saçıyordu; yumuşak ama sert hareketlerle orospu amcığını ısırıyor, emiyordu. Kadının kocaman yuvarlak poposu her sikişte sarsılıyor, gürültülü ve vahşi bir orospu işinin tam ortasındaydılar. O anın sertliğiyle adam yokmuş gibi içine giriyor, çırpınıyor; kırmızı başlıklı kadının amcığından gelen ıslak sesler odada yankılanıyordu.
Yanakları kızarmış kadın, yüzüne sıçrayan boyacının sıcak menisiyle uyanıyordu kabul edişe. Her kökleyişinde yer gök inliyordu; her dayayışında delikanlı kabına sığmıyor, daha sert basıyordu içeri. Kadının devasa poposunu avuçlarken yüzündeki hırs okunuyordu, deli gibi sikiyor; kadın da daha fazla dayanamayarak sıkıca bacaklarını sardı adama. Yarağından çıkan her dalga sesle odanın içine yayılırken kırmızı saçlar terli ensesine yapışmıştı. Koku ve ıslaklık birbirine karışmış, bu sakso ve dayama fırtınası iki bedenin çıldırmasına sebep olmuştu.
Kadın itirazsız kabul ediyor, derin nefesler alıp veriyordu; amcığı yırtılırcasına dolup taşan bu kabullenme, erkekten gelen kaba köklemenin karşılığıydı. Bacaklarını açıp daha çok yaslanırken delikanlı son gücüyle hem amcığını hem de kaygan poposunu sömürüyor; kirli dilini kullanarak “Daha sert! Daha hızlı!” diye bağırıyordu. Sonunda adamın yumurtalarının boşalıp suratına sıçrayan beyaz sıvısında boğulurken ikisi de şiddetli orgazmla yere yığıldılar. Bu vahşi yakın dövüşte kırmızı saçlı sürtük ve genç herif sapıtıp birbirlerinin içinde kayboldular; o anın kazananı kesinlikle en arsızıydı.