Katrine Pirs, incecik vücuduyla yatakta uzanmış, tam da o tatlı Orta Doğu güzelliğiyle karşı konulmaz cazibesini sergiliyordu. Siyah saçlarının arasından süzülen bakışları, ışığın altında parıldayan teni ve oyuncak gibi küçücük göğüsleriyle adeta büyülüyordu. Yatakta kıvrılırken, küçük baldırlarından başlayıp o muhteşem kabarık poposuna doğru uzanan her kıvrımı göz kamaştırıyordu. Gözler onun üzerinde sabitlenmiş, henüz içindeki ateşi fark etmeden sadece estetik bir güzellik olarak izliyordu.
Ama sonra başladı soyunmaya. Parmaklarıyla yavaşça üstündeki kumaşı araladı, teni çıplaklığa kavuşmanın verdiği o türden utangaçlıkla karışık gururu yaşarken, küçücük göğüslerini ve mükemmel yuvarlak poposunu adım adım ortaya çıkarıyordu. O daracık belinden çıkan kıvrımlar sanki baştan çıkarıcı bir davet gibiydi; her hareketiyle bedeninin sırlarını açığa vuruyordu. Derin siyah gözleri kameraya dikilmiş, davetkar ve meydan okuyucu bakışlarıyla akılları yakıyordu.
İnce bacaklarını çekip yatağın köşesine otururken, vücudunun her santimi kusursuzdu; hafifçe titreyen göğüs uçlarından akan nefesler arasında yükselen istek belliydi. O minnoş amcığını ortaya çıkarırken saksoya hazır hale gelmek için yumuşacık derisini esnetiyor gibiydi sanki. Katrine’nin bedeni tüm heyecanıyla tepiniyor, görünmeyen bir el onun için kovalamaca oynuyormuşçasına canlanıyordu.
O an geldiğinde iyice soyunmuş haldeydi; küçük poposunu yukarı kaldırarak koynundaki karanlığı bekliyordu. Sert ve keskin bir kökleme için hazırdı; çatlayacak gibi duran o minicik amcığını sertçe doldurmak isteyen adamın arzusu havada asılı kalmıştı. Her dalga girişiyle birlikte Katrine’nin çığlıkları yükseliyor, sıkıca tutulan belinden gelen itişlerle bedeninin ritmi değişiyordu. İnletmeler artıyor, vajinasının dar aralığında yaramaz bir şehvet dansı dönüyordu.
Sonunda dayanılmaz doruğa ulaştığında sesi kırılmıştı ama yüzünde kirli ve tatmin olmuş bir tebessüm vardı. O küçük bedeni bütün o sertlik ve acımasızlık arasında teslim olmuştu; yanında bırakılan ter kokusuyla birlikte yatağa yayılmıştı Katrine Pirs… Kusursuzluğu makyaj yapmadan çıplak bırakan o öfke dolu fahişe ruhu hala odadaydı; yanıp tutuşan küçük yağız yaraklar onun içinde yankılanıyordu hâlâ.