Öncelikle o çıtırın bakışlarındaki masumiyetle sapıklığın kesiştiği noktada durduk. Yeni başlamıştı, o sıcak teni ve kıvılcımlar saçan gözleriyle sanki hayatında ilk kez böyle bir sapkınlığa maruz kalıyor gibiydi. Ama içinde saklı bir fırtına vardı, her dokunuşla biraz daha çözülüyordu. Parmakların amcığını arşınlayışı, paniğe karışık hevesle kıvrandığı anlarda onun hem ne kadar acemi hem de ne kadar aç olduğunu gösteriyordu. Ağzını her açtığında boğazına yayılan sertlikten korkar gibiydi ama aynı zamanda yutkunurken yakaladığı hazzı gizleyemiyordu.
Sikişin ritmi arttıkça yüzündeki ifadeler değişmeye başladı; şaşkınlık yerini kabullenmeye, utangıçlık ise çılgınca arzulara bıraktı. Sırt üstü yayılmışken, sıcaklığı avuçlarında hisseden köklüğün hareketlerine ayak uydurmaya çalışması her seferinde biraz daha derine inmesini sağladı. Amcığını sıkarak makatına sokulan o kalın dalga, ilk başta direnç gösterse de sonrasında afedersin amına kadar kayıyordu. Duyguları karmakarışıktı; iğrenme ile tutku arasında mekik dokuyan bir kadının hayatında yaşadığı en vahşi deneyimi yaşıyordu.
Hareketler hızlandıkça adam sertçe koyuyordu içine; amcığını çekip bırakırken çıkardığı sesler, ağız dolusu sövgüler ve onu bazen azarlamasıyla karışık yaklaşımlar tam anlamıyla onu delirtiyordu. İnatçı yumrukları gibi içindeki istek de büyüyor, her dayama amacını buluyor ve onu gittikçe daha fazla inletiyordu. Tadını çıkaramasa da vücudunun tepkisi kesinlikle yalan söylemiyordu; tatmin ve acının birbirine karıştığı o lanet sahnede kadın tamamen teslim olmuştu.
Sonunda bastırılan tüm duygular patlama noktasına ulaştı; adamın köklüğü içten içe titrerken, çıtır deli gibi bağırıp kendinden geçtikçe tüm bedenini sarsıyordu. Amcığından fırlayan sıvılarla kaplanmış halde sersemlemişti ama aynı zamanda yeni keşfedilmiş bir sapkınlığın kölesi olmuştu artık. Sirt üstü yatarken nefes nefese kalmış, yüzünde yüksek dozda zevk ve utanç barındıran karmaşık ifadeyle donup kalmıştı; içinde hüküm süren yasak arzular nihayet özgürleşmişti bu kirli oyunda.