Ofiste sıkış tıkış havanın içinde, AngelCruz’un keskin bakışları hastasının üstünde geziniyordu. O yumuşak ama bir o kadar da arsızca kıvrılan büyük göğüsleri, her hareketinde sarkıp kalkarken adamın içindeki hayvanı daha da ateşliyordu. Hasta, o devasa göğüslerin cazibesine dayanamayarak, çekingenliğini bir kenara bırakıp sertçe üzerine atıldı. Kadının dudaklarından çıkan kısa ve kesik nefesler, çekişmenin ne denli vahşi olacağını şimdiden müjdeliyordu.
AngelCruz öyle kolay teslim olmazdı; hastanın amcığını dilinin ucuyla tanıyarak yerinden oynatmaya başladı. Sert ve acıtan bir saksoyla, adama kendisini unutması için işkence yapıyordu. Arasında mekik gibi gidip gelen dili, adamın burnundan terlemesine neden oluyordu. Yavaş yavaş giyotin gibi sıkıştırdığı bacaklarını açarken, hastanın yumuşacık amcığını tamamen içine alan deli dolu vajinasına doğru harekete geçti. Ofisin soğukluğu arasında yükselen sıcaklık, bedenlerin üzerindeki tüm engelleri parçaladı.
Hastanın elleri kadının iri poposunu kavrayıp köklüyordu; her inleyişte amcığı sımsıkı saran o dar amcığa daha sert vuruyor, onu çıldırtıyordu. AngelCruz’un kalçaları ritmik bir şekilde ileri geri sallanırken çıkardığı hırıltılı sesler ortamı iyice kızıştırdı. İnatçı ve vahşi bir dayama başlamıştı; kocaman titsleri her köklendiğinde bedeninden fırlayacak gibiydi.
Öyle hızlı eriştiler birlikte doruğa ki sesler ofisin duvarlarında yankılandı adeta. Hastanın ağzından çıkan lanetlemelerle birleşen kadın çığlıkları arasından son sert patlama geldi: AngelCruz’ın içi boşalıp sıvıları üzerine saçılırken adam da göbeğine kaçan amcığını boşalttı resmen. O an orada sadece ikisinin çıplak gerçekliği vardı; kontrolü elden bırakan iki vahşi bedenin birbirine yaptığı korkunç ve deli gibi sikme seansı…